Bayraktar: “Enerji Projeleriyle Türkiye 3,6 Trilyon Dolarlık Ekonomiye Ulaşabilir”

İSTANBUL / TEKHA

 

Enerjide Dışa Bağımlılık Azalacak, Sanayinin Büyümesi Güçlenecek

İstanbul Sanayi Odası (İSO) Meclisi’nin kasım ayı olağan toplantısında konuşan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, enerjide hayata geçirilecek projelerle Türkiye’nin ekonomik büyümesine güçlü katkı sağlanacağını belirterek, “Türkiye enerji ithalatını düşürmüş, yeraltı kaynaklarını, madenlerini geliştirmiş, doğal gazını devreye almış bir Türkiye olarak, güçlü sanayi altyapısıyla beraber 1,6 trilyon değil, 2,6 trilyon dolar, 3,6 trilyon dolarlık bir ekonomi haline gelecek” dedi.

İSO Odakule’de düzenlenen toplantıya Bakan Bayraktar’ın yanı sıra İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan ve sanayi temsilcileri katıldı. Toplantıda, “Sürdürülebilir büyüme ve sanayinin rekabet gücü açısından Türkiye’nin enerjide gelecek vizyonu” ele alındı.

“Türkiye 240 Milyar Dolardan 1,6 Trilyon Dolarlık Ekonomiye Geldi”

Türkiye ekonomisinin son 22–23 yılda önemli bir dönüşüm geçirdiğini vurgulayan Bayraktar, “Türkiye yaklaşık 240 milyar dolarlık bir ekonomiden 1,6 trilyon dolarlık bir ekonomi haline geldi. Aynı dönemde ihracatımız 36 milyar dolardan 270 milyar dolar seviyesine çıktı” dedi.

Sanayinin bu başarıdaki payına dikkat çeken Bayraktar, üretim kapasitesinin sürdürülebilirliği için enerjinin kritik önem taşıdığını ifade etti. Türkiye’nin büyüyen ekonomisine paralel olarak enerji talebinin de 3–4 kat arttığını belirten Bayraktar, enerjide “trilemma” olarak ifade ettiği üçlü zorluğun; artan enerji talebi, dışa bağımlılık ve iklim hedefleri olduğunu söyledi. Cumhurbaşkanı’nın ortaya koyduğu 2053 karbon nötr ekonomi hedefini hatırlatan Bayraktar, “Bu üç alanı eş zamanlı başarmamız lazım” dedi.

“Dünya Hızla Elektrikleşiyor, Türkiye’nin Talebi 3 Kat Artacak”

Küresel enerji eğilimlerine dikkat çeken Bayraktar, yapay zekâ, dijitalleşme, elektrikli araçlar ve veri merkezlerinin yeni dönemi şekillendirdiğini belirterek, dünyanın büyük bir hızla elektrikleştiğini söyledi.

Bugün 350 TWh seviyesindeki Türkiye’nin elektrik tüketiminin, en muhafazakâr tahminle 2050 yılına kadar 3 kat artarak 1050 TWh düzeyine çıkacağını belirten Bayraktar, bu tahminlerde yapay zekâ uygulamaları, elektrikli araçlar, veri merkezleri, su arıtma ve iklim krizine bağlı soğutma talebinin tam anlamıyla yer almadığını vurguladı. Bayraktar, “Muazzam bir talep artışı bizi bekliyor. Bunu sürdürülebilir şekilde karşılayabilmek için enerji yatırımlarını artırmamız gerekiyor” dedi.

“22 Yılda Enerji İthalatına 1 Trilyon 20 Milyar Dolar Ödedik”

Enerjide dışa bağımlılığın Türkiye ekonomisinin en önemli kırılganlık alanlarından biri olduğuna işaret eden Bayraktar, “Türkiye son 22 yılda enerji ithalatına 1 trilyon 20 milyar dolar ödedi. Yıllık ortalama 50–60 milyar dolar seviyelerinde, 2022 yılında ise yaklaşık 96,5 milyar dolar enerji ithalatımız oldu” diye konuştu.

Doğal gaz, petrol ve kömür ithalatının cari açık ve döviz kırılganlığında belirleyici rol oynadığını belirten Bayraktar, 2025 yılı enerji ithalatının yaklaşık 60–70 milyar dolar arasında gerçekleşmesinin öngörüldüğünü söyledi. Enerjide dışa bağımlılığı azaltmanın yeni bir ekonomik başarı hikâyesi için zorunlu olduğunu vurgulayan Bayraktar, sanayicilerden de katma değerli üretimi artırmalarını istedi.

Yenilenebilir Enerjide 120 Bin MW Hedefi

Türkiye’nin yenilenebilir enerjide yüksek potansiyele sahip olduğunu ifade eden Bayraktar, rüzgâr, güneş, jeotermal ve biyogaz kaynaklarının hızlı şekilde ekonomiye kazandırılacağını belirtti.

Cumhurbaşkanı tarafından COP29’da açıklanan hedefe atıf yapan Bayraktar, “Güneşte ve rüzgârda 120 bin megavata giden bir Türkiye hedefimiz var. Bugün itibarıyla bu alanlarda kurulu gücümüz 38 bin megavat seviyesinde. Önümüzdeki 10 yılda bunu üç katına çıkarmamız gerekiyor” dedi.

Her yıl en az 7–9 bin megavat güneş ve rüzgâr kurulu gücünün devreye alınması gerektiğini söyleyen Bayraktar, 2025 yılında bu hedefe ulaşılacağını, ekim sonu itibarıyla 6 bin 700 megavatlık yeni kurulu gücün sisteme girdiğini, kasım ve aralıkta bu rakamın 8 bin megavatın üzerine çıkmasını beklediklerini kaydetti.

2024–2030 dönemini kapsayan İkinci Ulusal Enerji Verimliliği Eylem Planı çerçevesinde kamu ve özel sektörden toplam 20 milyar dolarlık yatırım hedeflediklerini belirten Bayraktar, bu sayede enerji kullanımında yüzde 15 iyileşme hedeflediklerini söyledi.

“Karadeniz Gazıyla 2028’de 16–17 Milyon Hanenin Tüketimi Karşılanacak”

Ham petrol ve doğal gaz ihtiyacına da değinen Bayraktar, Türkiye’nin günlük yaklaşık 1,1 milyon varil ham petrole, 850 bin varil eşleniği doğal gaza ihtiyaç duyduğunu, toplamda 2 milyon varillik bir petrol ve gaz talebinin bulunduğunu ifade etti.

Karadeniz doğal gazında üretimin kademeli olarak arttığını belirten Bayraktar, “Bugün üretim noktası itibarıyla yaklaşık 4 milyon hanenin doğal gaz ihtiyacı Karadeniz’den karşılanıyor. Bu rakam önümüzdeki yıl aynı dönemde 8 milyona çıkacak. 2028’de ise 16–17 milyon hanenin doğal gazını Karadeniz’den sağlamış olacağız” dedi. Bu seviyeye ulaşıldığında yıllık 15–16 milyar metreküplük doğal gazın yerli kaynaklarla karşılanacağını, bunun da ithalat faturasını önemli ölçüde azaltacağını vurguladı.

Bayraktar, 2026’da petrol ve gaz fiyatlarının daha makul düzeylere gelmesini beklediklerini de ifade etti.

“Türkiye’nin 5 Bin Ton Altın Rezervi Olduğuna İnanıyoruz”

Madenler alanındaki hedeflerine değinen Bayraktar, Türkiye’nin önemli bir altın ithalatçısı olduğunu hatırlatarak, “Türkiye’nin yeraltında 5 bin ton altın rezervi olduğuna inanıyoruz. Şu anda 30–40 ton seviyesindeki yıllık altın üretimimizi ilk etapta 100 tonlara çıkarmamız ve bu kaynağı ekonomimize kazandırmamız lazım” dedi.

Enerji dönüşümü açısından kritik madenlerin önemine vurgu yapan Bayraktar, bakır ve nadir toprak elementlerinin jeopolitik dengelerin merkezine oturduğunu belirtti. Eskişehir Beylikova’da keşfedilen nadir toprak elementleri rezervinin Türkiye açısından stratejik değere sahip olduğunu söyleyen Bayraktar, bu kaynağı ekonomiye kazandırmak için saflaştırma teknolojileri üzerine yoğunlaştıklarını, özel sektör, üniversiteler ve devlet iş birliğiyle Türkiye’yi bu alanda dünyanın ilk 5 tedarikçi ülkesi arasına sokmak istediklerini ifade etti.

Maden stratejisinin özünde kaynakların katma değerli şekilde işlenmesi bulunduğunu belirten Bayraktar, 2026’dan itibaren yapısal reformlarla birlikte enerji alanında yeni bir döneme girileceğini söyledi.

“Enerjide Dışa Bağımlılık Bir Kader Değil”

Küresel ölçekte paranın maliyetinin yükseldiği, zorlu senaryoların yaşandığı bir dönemden geçildiğini hatırlatan Bayraktar, buna rağmen Türkiye’nin enerji alanında attığı adımların sonuç vermeye başladığını söyledi.

Bayraktar, “Enerjideki dışa bağımlılığı bir kader olarak görmüyoruz. Bu konuda çok ciddi çalışma yapıyoruz ve netice alacağımıza inanıyorum. Enerji projelerimiz hayata geçtiğinde, Türkiye enerji ithalatını düşürmüş, yeraltı kaynaklarını ve madenlerini geliştirmiş, doğal gazını devreye almış bir ülke olarak, sizlerin güçlü sanayi altyapısıyla çok daha büyük ve güçlü bir ekonomi olacak” dedi.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, sanayinin rekabet gücünü artıracak, dışa bağımlılığı azaltacak ve sürdürülebilir büyümeyi destekleyecek enerji vizyonu doğrultusunda özel sektörle iş birliğinin devam edeceğini vurguladı.

 

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu